Kadınlarda Tüylenme Problemi, Nedenleri ve Tedavisi!

Kadınlarda aşırı tüylenme sorunuDudak üstü, çene altı, göğüs kafesi veya göbek çevresinde oluşan bu tüylenme genelde hormon bozukluğuna işaret eder ve hirsutizm olarak adlandırılır.

ART Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Senai Aksoy kadınlarda aşırı tüylenme sorunu hakkında bilgiler verdi.

Epilasyon, ağda ve tıraş etme yöntemleri vücudumuzun belli bölgelerinde bulunan tüylerden kurtulmaya çalışmak kadınlar alışagelmiş bir durum. Ancak tüylerin müdahale edemeyeceğimiz bölgelerde veya tarzda olması durumunda hirsutizm yani hormon bozukluğundan söz edilir. Özellikle üst dudak üstü, çene kemiği üstü ve yanaklar, göğüs kafesi üstü bölge ve göbek çevresi, kasık ile göbek arasındaki orta hat, bacakların iç yüzleri, sırt, kalça ve kasıklar gibi bölgelerde kıllanma oluşması durumunda kadında "tüylenme" fikrini uyandırır.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bazı kadınlarda herhangi bir hormonal bozukluk olmadığı halde bahsedilen bölgelerde ince, bazen de daha kalın ve koyu tüylerin oluşabileceği. Gerekli testler yapıldıktan sonra herhangi bir anormallik belirlenmediği takdirde bu vakalarda epilasyon uygulanması sorunu çözer.
Ancak estetik açıdan sorun yaratan ve 'erkek tipi kıl bölgelerinde' meydana gelen tüylenme durumlarında genellikle hormonal bozukluğa bağlı olarak hirsutizm görülür. Bu durumda mutlaka doktora başvurulması özellikle üreme çağında olan kadınlarda nedenin aydınlatılması ve tedavinin başlatılması açısından son derece önemli.

Kıl nedir nasıl oluşur?
Vücudumuzu bulunan dağılımı ve yoğunluğu genetik olarak belirnen kıllar kıl kökü sayesinde oluşur. Ayak tabanı ve avuç içi hariç vücudumuzun her bölgesinde kıl kökleri bulunur. Bazı kıl kökleri gözle görülmeyecek incelikte kıl üretimi yapar. Bazıları aktif olarak kıl üretimi yapar ve cinsiyet, ırk, yaş, hormonal durum gibi etkenlere göre vücutta daha az veya daha belirgin olan bir tüylenmeye neden olurlar.

Kıl kökleri hormonlar tarafından yönlendirilir ve sürekli kıl üretir. Üretilen kıllar kendiliğinden dökülene veya kesilene kadar o bölgede kalır. Kıllar bulundukları bölgeye göre farklı uzama hızına sahipler. Saçlarımız daha hızlı uzar ve daha büyük bur uzunluğa ulaşır. Buna karşın kollarımızdaki kıllar daha yavaş uzar ve aynı uzunlukta kaldıkları izlenimini verirler. Hormonlar kıl köklerinin aynı anda üretim yapmasına izin vermez. Kıl köklerinin bir kısmı aktifken bazıları dinlenir. Bu şekilde kılların aynı anda çıkıp dökülmesi engellenir.
Kıl köklerinin çalışmasını sağlayan hormonlara androjen denir. Bunlar erkeklik hormonları olarak bilinir. Androjen hormonlar kadınlarda düşük seviyede üretilmekle birlikte temel olarak yumurtalıklar ve böbreküstü bezinde üretilirler ve buradan kana verilirler.

Tüylenmenin nedenleri
Androjen hormonları salgısı herhangi bir nedenle arttığında kana daha fazla hormon aktarılır ve böylece kıl köklerine de daha hormon ulaşır. Fazla miktardaki hormonlar kadınlarda dinlenme aşamasında bulunan ve erkek tipi bölgelerde bulunun kılların üretiminde artış olmasına neden olur. Tüylenmenin derecesi hormonların üretimine göre değişim gösterir. Ancak dinlenme döneminde olan kıl köklerinin uyarılması ile koyu renkte ve sert kıllar çıkar. Bunun dışında ciltte yağ üretiminin artar bağlı olarak sivilcelenme görülür.

Kadınlarda tüylenmeye neden olan en önemli sebeplerden biri polikistik over sendromudur. Bir çeşit yumurtlama bozukluğu olan polikistik over sendromu adet düzensizliğine, erkeklik hormonlarının fazla üretilmesine ve buna bağlı olarak tüylenmenin oluşmasına neden olur.

Daha ender görülen ve hormon üretiminin artmasını sağlayan nedenlerden biri böbreküstü bezinde çoğu zaman kalıtsal olan bozukluklardır. Bunun dışında bazı tiroid bezi hastalıkları, hipofiz bezi hastalıkları ve hormon salgısı yapan kist veya kitleler de kadında tüylenme sorununa yol açabilir.

Tüylenmede tanı ve tedavi
Kadınlarda görülen aşırı tüylenme her zaman ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır. Mağdur olan kadınlarda yapılan testlerle hormon seviyeleri tespit edilir. Buna göre sorunun yumurtalık, böbreküstü bezi ya da çok ender görülen diğer nedenlere bağlı olup olmadığı tespit edilir. Bazı vakalarda hormon seviyesi normaldir. Bu durumda belirtiyi ortadan kaldırmaya yönelik çeşitli ilaçlar veya tüy giderici yöntemler kullanılır. Hormon seviyelerinin yüksek olması halinde hastalığın nedenini baskılayıcı hormonal tedavi yöntemleri uygulanır. Tedavi üretime başlamış kıl köklerinin üretimini kesmek zor olduğundan ancak yeni kılların çıkmasını engelleyebilir.

Burun Neden Tıkanır? İşte Nedenleri!

Burnumuz neden tıkanıyorAcıbadem Eskişehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökçe Kurt, bilgi verdi.

YAPISAL NEDENLER
Yapısal nedenlerin erişkinlerde görülen en sık nedeni burun kemiği ve kıkırdağın eğriliğidir. Genellikle insanın hayatında geçirdiği herhangi bir kaza sonucu oluşmaktadır. Yeni doğan bebeklerin bir kısmında doğum esnasında burun zedelenmesi olabilmektedir. Bu nedenle burun deformiteleri ve septum deviasyonları çok sık görülmektedir. Eğer bu durum nefes almayı güçleştirirse cerrahi olarak tedavi edilebilir.

Çocuklarda en sık rastlanan burun tıkanıklığı nedeni geniz etinin büyümesidir. Bu bademciğe benzeyen ve damağın gerisinde burnun arkasında yer alan bir dokudur. Bu problemi olan çocuklar geceleri sesli nefes alırlar, hatta horlarlar. Bunun yanı sıra bu çocuklar sürekli olarak ağızlarından nefes alırlar, yüzlerinde bir mutsuzluk ifadesi vardır. Hatta dişlerinde de bozukluklar söz konusu olabilir. Geniz etini almaya yönelik cerrahi girişimler önerilebilir.

Bu kategori içinde yer alan başka nedenler arasında burun tümörleri ve yabancı cisimler de vardır. Çocuklar küçük parçacıkları burunlarına sokma eğilimindedir. Bunlar düğme, çengelli iğne, oyuncak parçaları, bezelye ve nohut olabilir. Tek taraflı kötü kokulu akıntı hissettiğinizde dikkatli olun. Çünkü bu yabancı cisim tarafından tıkalı bir burnun uyarısı olabilir. Bu durumda muhakkak bir doktora başvurulmalıdır.

• ALERJİK NEZLE
Allerjiye hedef olan önemli organlardan bir tanesi burundur. Alerji yapıcı cisimlere (allerjenlere) vücudun normalin üstünde tepki göstermesidir. Burun tıkanıklığı yapan alerji sebebi sıklıkla alerjik rinit olarak adlandırılır. Alerji; yabancı bir cisme ( polen, ev tozu akarları, hayvan atıkları ) karşı oluşan aşırı hücre yanıtıdır. Polenler ilkbaharda ve sonbaharda sorun oluştururlar. Bunun yanında ev tozu bütün bir yıl boyunca rahatsız edebilir. Bunun ideal tedavisi şikayetlere neden, olar şeylerden uzak durmaktır. Allerjik hastalarda, soğuk algınlığında olduğu gibi. vücutta histamin salgılanmasına neden olan parçacıklar sonucunca burun tıkanıklığı ve akıntısı oluşur. Antihistaminik ilaçlar histaminin etkisini önleyerek şikayetleri ortadan kaldırılabilir.

• ENFEKSİYON
Soğuk algınlığı genellikle gençlerde daha fazla, bağışıklık sistemi gelişmiş yaşlı kişilerde ise daha az görülür. Soğuk algınlığı virüsler tarafından oluşturulan bir hastalıktır. Bazı virüsler hava yoluyla geçerken çoğunlukla el burun yoluyla bulaşır. Soğuk algınlığında burun zarları şişer ve sıvı salgılaması artar. Virüs enfeksiyonları sırasında burnun ve sinüslerin bakteri enfeksiyonlarına olan direnci azalır. Bu da soğuk algınlığı sırasında neden sıklıkla burun ve sinüs enfeksiyonu görüldüğünü açıklar. Burun akıntısı berrak görünümünden sarı veya yeşile dönerse bu bakteriyel enfeksiyonu gösterir ve muhakkak doktora başvurulmalıdır. Kronik sinüs enfeksiyonları ağrı görülmeyebilir. Fakat burun tıkanıklığı ve burun akıntısı sürekli vardır. Bazı hastalarda sinüslerden polip denilen yapılar gelişir. Hastalık aşağı hava yollarına da yayılarak kronik öksürük, bronşit ve astıma neden olabilir. Akut sinüzit genellikle antibiyotik tedavisine cevap verir, kronik sinüzit için ise genellikle cerrahi tedavi önerilir.

• VAZOMOTOR RİNİT

Burundaki kan damarları ile ilgili bir burun tıkanıklığı sebebidir. Alerji, enfeksiyonlar ve bunlara bağlı nedenler, burun damalarının genişlemesine ve vazomotor rinite yol açabilir. Bunlar arasında stres, tiroid fonksiyonlarında yetersizlik, hamilelik, bazı tansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları ve bazı burun açıcı damlaların aşırı ve uzun kullanımı diğer sebepler arasındadır.

Türkiye'nin En Büyük Özel Şirketleri!

 Türkiyenin en büyük Özel şirketleri açıklandı.

1998 yılından bu yana yapılan araştırmada bazı şirketler listenin ön sıralarına yükselirken, bazıları ise liste dışı kaldı.

Tamamı Capital'in Ağustos sayısında olan listenin ilk onundaki değişiklikler dikkat çekti. Listenin ilk iki sıralamasında bulunan Tüpraş ve Petrol Ofisi geçen seneki yerlerini korurken Opet üçüncü sıradaki yerini Türk Hava Yolları'na kaptırdı.

Geçen sene yedinci sırada yer alan Ford Otosan ve onuncu sırada yer alan Ereğli Demir Çelik bu sene ilk 10'a giremediler. Ford ve Ereğli Demir Çelik ilk 10'daki yerlerini Arçelik ve Enka İnşaat'a bıraktılar.