Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir? Böbrek Taşı Tedavisi...

Böbrek taşı ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz.

Böbrek taşına yol açan maddeler ürik asit, sistin, kalsiyum, oksalat gibi maddelerdir. Bu maddelerin idrarda yüksek miktarlarda bulunması böbrek taşı oluşumuna neden olur. Bazı hastalıklar, ilaçlar, beslenme alışkanlığı böbrek taşının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bunlar böbrek taşının oluşmasında etkili olan hazırlayıcı etkenlerdir.

Gut hastalarında böbrek taşı görülme ihtimali daha fazladır. Daha öncesinde böbrek taşı olan kişilerde tekrar taş oluşabilir. Böbrek taşının bu kişilerde tekrar görülme riski ilk 10 yılda %60-80 dolayındadır. Ayrıca bazı ilaçların yan etkileri böbrek kristallerinin oluşmasına neden olur.

Diğer bir neden ise beslenme alışkanlığıdır. Kola gibi asitli içeceklerin uzun süre yüksek miktarlarda tüketilmesi ve liften fakir besinlerle beslenme sonucu böbrek taşı oluşabilir. Bunların dışında alkollü içeceklerin kısıtlanması gereklidir.

BÖBREK TAŞINDA NE GİBİ BELİRTİLER OLUR?
Böbrek taşları herhangi bir belirti vermeden veya böbrek hasarı oluşturmadan bulunabilir. Özellikle büyük taşlar için böyledir. Fakat küçük taşlar idrar kanalına geçebilir ve böbrek koliği olarak bilinen, kasığa doğru yayılan ve nöbetlerle ortaya çıkan ağrıya neden olur. Zaten hastalarda en sık görülen belirti böbrek taşının olduğu tarafta ortaya çıkan ağrıdır. Taşın hareket etmesi ve taşın bulunduğu yer, ağrının görülme yerini etkiler. Böğür dediğimiz bölgede ağrı varsa, taş, böbrek ya da üst idrar yollarında olabilir. Diğer yerlerdeki taşlarda ise ağrının yeri değişmektedir.

Ağrının şiddeti ise kişiden kişiye değişir. Bazı kimselerde ağrı çok şiddetlidir. Hastayı kıvrandırır ve bu hastalara acil müdahale gerekir. Bazılarında ise çok hafif seyreder. Herhangi bir belirti veya ağrının görülmediği hastalar da vardır. Bu hastalardaki böbrek taşları tesadüfen fark edilir.

Böbrek ağrısı bir saat kadar sürebilir. Taş hareket ettikçe ve kasılmalar meydana geldikçe böbrek ağrısı atakları ortaya çıkar. Böbrek taşının bulunduğu her durumda bakterilerin neden olduğu enfeksiyona karşı eğilim vardır. Bu hastalığın tek iyi olan yani, vakaların çoğunun tanısı, görüntüleme yöntemleriyle rahatlıkla konur.

NASIL TEŞHİS KONUR?
Böbrek taşının tanısında görüntüleme yöntemleri ve laboratuar tetkikleri kullanılır. Röntgen filminde böbrek taşı varsa genellikle görülür. Bu film çekilirken hasta yatırılır. Fakat bütün taşlar direkt röntgen filminde görülmeyebilir. Bütün taşların görüldüğü sistem bilgisayarlı tomografidir. Böbrekteki ve idrar yollarındaki taşları görüntülemede en önemli yöntem olarak kabul edilmektedir. Ayrıca damar içi piyelogram yöntemi ve ultrason (hamilelerde radyasyonu önlemek için) kullanılır. Damar içi piyelogramda adından da anlaşılacağı gibi damar içine bir ilaç verilir. Bu madde böbrekten ve idrardan geçeceği için buralarda taş varsa fark edilir.

BÖBREK TAŞI TEDAVİSİ
Böbrek taşının başladığı dönemde herhangi bir cerrahi yöntem uygulanmaz. Bu dönemde taşın kendiliğinden düşmesi hedeflenir. Bunun için hastaya bol su içmesi tavsiye edilir. Ayrıca ağrıyı önlemek için hastaya ağrı kesiciler (analjezikler) verilir.

Şiddetli böbrek ağrısına yol açan taşlar varsa hasta hastaneye yatırılır. Cerrahi tedavi gerektiren durumlarda uygulanan ve sık bilinen bir metot taş kırmadır. Yüksek enerjili dalga ile taş küçük parçalara ayrılır. Bu parçalar idrarla oldukça rahat bir şekilde atılır. Fakat bu yöntem bütün böbrek taşlarına uygulanamaz. Büyük taşlar için böbreğe bir tüp yetiştirilir. Bu tüp sayesinde taşlar böbrekten çıkarılır.

Bir diğer yöntem ise üreteroskopidir. İnce bir endoskop sayesinde idrar kanalında ilerlenir ve tıkanıklığa neden olan taş çıkartılır. Bu yöntem daha alt kısımdaki taşlar için kullanılmaktadır.

Tedavi uygulandıktan ve taş çıkarıldıktan sonra bir yıl hasta kontrol edilir. Çünkü tekrarlama riski fazladır. Tedavi sonrası beslenmeye dikkat edilmelidir. Tuz alımı azaltılmalıdır. Asitli ve alkollü içeceklerden uzak durulmalıdır. Limon suyunun içilmesi böbrek taşını önlemede etkilidir.

Boğaz Ağrısına İyi Gelecek Öneriler..

Boğaz ağrısına iyi gelen önerilerimizi burada okuyabilirsiniz.


Ağrıyan boğaza iyi gelecek önerilerTuzlu suyla gargara
Günde birkaç defa ılık suyla yapacağınız tuzlu su gargarası boğazınızdaki şişmeyi ortadan kaldırır ve mukusun yumuşamasını sağlar. Böylece bakteri ve tahriş edicileri vücudunuzdan atmanız da kolaylaşır.

Çay
Çok sıcak olmayan bir fincan bitki çayı boğazınıza iyi gelecektir. Üstelik içerdikleri antioksidanlar sayesinde immün sisteminiz de güçlenir. Ayrıca, çaya bir kaşık bal atarak antibakteriyel özelliğinden de yararlanabilirsiniz.

Öksürük şurubu
Henüz öksürmeye başlamadıysanız bile öksürük şurubu kullanarak boğazınızdaki batmayı geçici olarak ortadan kaldırabilirsiniz.

Sıvı almak
Hasta olduğunuz zamanlarda vücudunuzun ihtiyacı olan suyu alması çok daha önemlidir. Bol miktarda su içerek mukus zarınızı nemli tutarsanız bakteri ve tahriş edicilerle vücudunuz daha iyi savaşır.

Pastil ve spreyler
Boğaz pastilleri hem size geçici rahatlama sağlar hem de salya üretiminizi destekleyerek boğazınızı nemli tutar.

Boğaz spreyleri ise yine boğazınızı rahatlatıcı özelliğe sahiptirler.

Tavuk suyu çorba
En eski soğuk algınlığı çözümlerinden biri olan tavuk suyu çorbası boğazınıza da iyi gelir. Üstelik ağrıyan bir boğazla katı gıda yemek zordur. Çorba bu konuda da size yardımcı olur.

Marshmallow
Bunun işe yaradığına dair bilimsel bir kanıt olmasa da marshmallow bitkisi yıllardır öksürük, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar için kullanılmaktadırlar. Şaşırtıcı da olsa marshmallow yemek, ağrıyan boğazınıza iyi gelecektir.

Dinlenmek
Boğaz ağrınıza neden olan enfeksiyonla baş etmenin uzun süreli ama kesin çözümlü yolu dinlenmekten geçer.

Antibiyotik
Kimi zaman boğaz ağrınızın nedeni bakteriyal enfeksiyon olabilir. Böyle bir durumda doktorunuz size antibiyotik verecektir.

Sinüzit İle İlgili Bilgiler... Tedavisi Varmı? Ameliyat Güvenlimi?

Sinüzit ile ilgili yanlış bilinenler bilgileri burada ulaşabilirsiniz.

Sinüzitle ilgili yanlış bilinen doğrularGrip veya soğuk algınlığı geçirdiğinizde, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, burun akıntısı gibi şikayetlerinizin 4-5 günden sonra azalmaya başlamaması durumunda sinüs iltihaplanmasından şüphelenebilirsiniz. Bakteri, virüs, mantar gibi farklı mikroplar sinüzite sebep olabilse de en sık karşılaşılan bakterilerin sebep olduğu sinüzitlerdir.

Sinüs iltihabı bulaşıcıdır.Sinüzit olarak adlandırdığımız sinüs iltihabı bulaşıcı değildir. Ancak başkasından kapmış olduğunuz viral üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle sinüzit olmuş olabilirsiniz.

Yeşil veya sarı burun akıntısı sinüs iltihabının habercisidir.Virüslere bağlı üst solunum yolu enfeksiyonlarında ya da alerjik nezlede burun akıntısı genellikle renksiz, berraktır. Bu akıntının 4-5 günden sonra koyulaşarak sarı ya da yeşil renge dönüşmesi sinüslerinizde iltihap başladığını düşündürür.

Her sinüzit hastalığı için antibiyotik alımı gereklidir
Sinüzit vakalarında genellikle en etkili tedavi antibiyotiktir. Ancak alerji ya da mantardan kaynaklanan sinüzitlerde antibiyotik şikayetlerinizi azaltsa bile, iltihap yok olmayacaktır. Bu nedenle antibiyotik kullanımına önce doktorunuzun muayene bulgularınıza göre karar vermesi gerekir. Aynı zamanda aniden başlayan akut sinüs iltihabı vakalarında ile sık sık tekrarlayan sinüzitlerin ya da kronik sinüzit hastalığının farklı tedavi yöntemleri vardır.

Sinüzit hayat boyu çekilen bir hastalıktır
Sinüzit hastalığının uygun tıbbi ya da cerrahi yöntemler ile hemen her zaman tedavi edilmesi mümkündür ancak sinüsler normal fizyolojimizin önemli fonksiyonları olan organlarıdır ve hiçbir zaman yok edilmezler. Bu nedenle hayatın farklı dönemlerinde tekrar sinüzit olunabilir.

Sinüzit tedavilerinin hiç biri kesin değildir
Her sinüzit hastası için geçerli tek bir tip tedavi yoktur, sonuç alınana kadar farklı tedavi yöntemlerinin denenmesi gerekebilir.

Sinüzit ameliyatı sinüsleri tamamen temizlemez
Modern sinüs ameliyatlarında etmoid sinüs adı verilen küçük odacıklardan oluşan sinüsler tam olarak temizlenebilir, büyük yüz kemiklerinin içindeki boşluklar olan yanak, alın sinüsleri ile sfenoid adı verilen kafa içindeki sinüslerin yok edilmesi tarzında bir yaklaşım yoktur. Ameliyatlarda bu sinüslerin tıkalı olan, salgılarını boşaltma ve havalanma fonksiyonu gören kanalları açılır ya da genişletilir.

Endoskopik sinüs operasyonlarında ciddi komplikasyonlarla karşılaşılabilir
Sinüs ameliyatları anatomik olarak oldukça karmaşık ve aynı zamanda beyin, gözler, görme sinirleri, büyük damarlar gibi kritik komşulukları olan bir bölgede yapıldığından bu ameliyatlar sırasında ciddi komplikasyonlar oluşabilmektedir. Komplikasyonların önlenmesinde en önemli unsur ameliyatı yapan cerrahın bu konudaki bilgi ve tecrübesi olmakla beraber teknolojik imkanlar da ameliyat başarısını etkilemektedir. Özellikle ameliyatı zorlaştıran başarısızlık yada komplikasyon ihtimali artıran durumlarda bilgisayar destekli cerrahi teknolojisi (cerrahi navigasyon) son derece kritik faydalar sağlamaktadır. Bu teknoloji ile cerrahi aletin sinüsler içindeki yeri cihaz ekranından milimetrik olarak takip edilmekte böylece ameliyatın başarı şansı önemli ölçüde artarken komplikasyon riskleri neredeyse tamamen ortadan kalkmaktadır.