Suriye'ye yapılması planlanan askeri operasyonda Türkiye'nin üstleneceği rol merak konusu. Yetkililer, önceliği BM'de çözüm ümitlerini tüketmek olan Türkiye'nin, olası operasyonda muharip güç olma seçeneğini de dışlamadığını belirtiyor.
Dünya gündeminin en sıcak maddesi Suriye'ye yapılması planlanan askeri operasyon. Türkiye'nin de operasyonda üstleneceği rol de merak konusu.
Ankara'nın önceliğinin çözümün Birleşmiş Milletler nezdinde gerçekleştirilmesi olduğu biliniyor. Diplomatik kaynaklar, BM'den çözüm çıkmaması durumunda "muharip güç" olma seçeneğinin dışlanmadığını belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'ye müdahale için oluşturulacak "gönüllüler koalisyonu"nun içinde yer alabileceğini belirtmişti.
TEZKERE TARTIŞMASI
Bir diğer tartışma konusu ise tezkere meselesi. TSK'da süresi halen devam eden bir Suriye tezkeresi bulunuyor. Mevcut tezkere hükümete Suriye'den gelen tehditlere karşılık verme konusunda yetki veriyor.
Hükümet, olası operasyona destek vermek için bu tezkerenin yeterli olacağını ifade ederken, muhalefet yeni bir tezkerenin çıkarılması gerektiği görüşünde.
TEZKERE ÇIKARILMASI GÖRÜŞÜ
Bakan Davutoğlu, gazetecilerin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "gerekirse tezkere çıkarılabileceği" yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, bunun erken bir tartışma olduğunu kaydetti. BM Güvenlik Konseyinin alacağı tutumu göreceklerini ifade eden Davutoğlu, "O alandaki gelişmeleri göreceğiz. Tabi Sayın Başbakan Yardımcımızın kasttettiği bir ihtiyaç halinde Türkiye'nin gerekli hukuki adımları atmaya hazır olduğudur. Yoksa bugünden yarına hemen böyle bir gelişme olacağı anlamına gelmiyor. Sayın Başbakan Yardımcımız, 'gerekirse böyle bir adımın atılabileceğini' ifade ediyor. Zaten elimizde Suriye'den gelen güvenlik risklerine karşı silahlı kuvvetlerimizin ve Türkiye hükümetinin her türlü tedbiri alması yönünde çok güçlü bir tezkere var, süresi devam eden ama ihtiyaçlar daha başka bir şey gerektirirse, tabi nihai otorite TBMM'dir, TBMM'ye başvururuz ama şu anda bize verilmiş yetki var meclis tarafından. Yetki tartışmaları da dün dile getirildi. Şu anda bize verilmiş Türkiye'nin güvenliği yönünde olabilecek risklere yönelik yetki var. Bundan daha büyük güvenlik riski de bölge ve Türkiye için de olmaz."
"Kimyasal silah saldırısına karşı herhangi bir önlem aldı mı?"
Bakan Davutoğlu, Karabük'te bir gazetecinin "Türkiye, kimyasal silah saldırısına karşı herhangi bir önlem aldı mı?" sorusu üzerine, "Bu konuda en başından itibaren ilgili birimlerimiz, Suriye'den gelebilecek riskler konusunda her türlü tedbiri almaya devam ediyorlar" demişti. Davutoğlu, bugün Ankara'da bu konularla ilgili görüşmeler yapacağını vurgulayarak, akşam da planlanmış bir gezi kapsamında gelişmeleri de istişare etmek için Suudi Arabistan'a geçeceğini söylemişti.
Suriye'deki durumun oluşturduğu tehdit ve riskler çerçevesinde hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ile gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması İçin Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle izin verilmesine dair karar şöyle:
"Suriye’de devam etmekte olan krizin bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğimize menfi etkisi giderek artan şekilde görülmektedir.
Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ülkemiz topraklarına da saldırgan eylemler yönelmiş ve müteaddit uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir. Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldırı eşiğindedir. Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, Anayasa’nın 92’nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi, Genel Kurulun 04.10.2012 tarihli 4’üncü Birleşiminde kabul edilmiştir."
Dünya gündeminin en sıcak maddesi Suriye'ye yapılması planlanan askeri operasyon. Türkiye'nin de operasyonda üstleneceği rol de merak konusu.
Ankara'nın önceliğinin çözümün Birleşmiş Milletler nezdinde gerçekleştirilmesi olduğu biliniyor. Diplomatik kaynaklar, BM'den çözüm çıkmaması durumunda "muharip güç" olma seçeneğinin dışlanmadığını belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'ye müdahale için oluşturulacak "gönüllüler koalisyonu"nun içinde yer alabileceğini belirtmişti.
TEZKERE TARTIŞMASI
Bir diğer tartışma konusu ise tezkere meselesi. TSK'da süresi halen devam eden bir Suriye tezkeresi bulunuyor. Mevcut tezkere hükümete Suriye'den gelen tehditlere karşılık verme konusunda yetki veriyor.
Hükümet, olası operasyona destek vermek için bu tezkerenin yeterli olacağını ifade ederken, muhalefet yeni bir tezkerenin çıkarılması gerektiği görüşünde.
TEZKERE ÇIKARILMASI GÖRÜŞÜ
Bakan Davutoğlu, gazetecilerin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "gerekirse tezkere çıkarılabileceği" yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, bunun erken bir tartışma olduğunu kaydetti. BM Güvenlik Konseyinin alacağı tutumu göreceklerini ifade eden Davutoğlu, "O alandaki gelişmeleri göreceğiz. Tabi Sayın Başbakan Yardımcımızın kasttettiği bir ihtiyaç halinde Türkiye'nin gerekli hukuki adımları atmaya hazır olduğudur. Yoksa bugünden yarına hemen böyle bir gelişme olacağı anlamına gelmiyor. Sayın Başbakan Yardımcımız, 'gerekirse böyle bir adımın atılabileceğini' ifade ediyor. Zaten elimizde Suriye'den gelen güvenlik risklerine karşı silahlı kuvvetlerimizin ve Türkiye hükümetinin her türlü tedbiri alması yönünde çok güçlü bir tezkere var, süresi devam eden ama ihtiyaçlar daha başka bir şey gerektirirse, tabi nihai otorite TBMM'dir, TBMM'ye başvururuz ama şu anda bize verilmiş yetki var meclis tarafından. Yetki tartışmaları da dün dile getirildi. Şu anda bize verilmiş Türkiye'nin güvenliği yönünde olabilecek risklere yönelik yetki var. Bundan daha büyük güvenlik riski de bölge ve Türkiye için de olmaz."
"Kimyasal silah saldırısına karşı herhangi bir önlem aldı mı?"
Bakan Davutoğlu, Karabük'te bir gazetecinin "Türkiye, kimyasal silah saldırısına karşı herhangi bir önlem aldı mı?" sorusu üzerine, "Bu konuda en başından itibaren ilgili birimlerimiz, Suriye'den gelebilecek riskler konusunda her türlü tedbiri almaya devam ediyorlar" demişti. Davutoğlu, bugün Ankara'da bu konularla ilgili görüşmeler yapacağını vurgulayarak, akşam da planlanmış bir gezi kapsamında gelişmeleri de istişare etmek için Suudi Arabistan'a geçeceğini söylemişti.
Suriye'deki durumun oluşturduğu tehdit ve riskler çerçevesinde hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ile gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması İçin Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle izin verilmesine dair karar şöyle:
"Suriye’de devam etmekte olan krizin bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğimize menfi etkisi giderek artan şekilde görülmektedir.
Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ülkemiz topraklarına da saldırgan eylemler yönelmiş ve müteaddit uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir. Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldırı eşiğindedir. Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, Anayasa’nın 92’nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi, Genel Kurulun 04.10.2012 tarihli 4’üncü Birleşiminde kabul edilmiştir."
0Awesome Comments!